28 Kasım 2008 Cuma

Mem u Zin'den

Mem u Zin'den

Yazan Sadık Yalsızuçanlar




" (...) Gözünün nurunu toprağa veren Zin eve dönünce
Bedenini bir titremedir aldı
Canın kafesi olan vücudunda bir sarsıntı oldu
Artık bu geçici dünyadan göçme anının geldiğini hissediyordu
Bey'e haber gönderdi, gelmesini diledi
Sbotan beyi kederlere boğulmuş olarak gelince,
'sevgili kardeşim' dedi, 'gayri yıldızım küsufa yüz tuttu, Mem'siz bir dünyada yaşamak bana haram kılınmıştır. Sana vasiyet ediyorum. Sakın cenazemde kimse ağlamasın. Kimsenin yüreği gamla dolmasın. Beni ilahi bir neşveyle kabristana taşımanızı istiyorum. Mem'in ayaklarının dibine gömülmek istiyorum'
Sesi gittikçe ferini yitirdi
Gözleri süzüldü
Bedeni ürperdi
Şafak sökümünde yıldızlar nasıl siliniyorsa semada
Öylece sönmeye yüz tuttu
Dilinden şu dizeler süzüldü Ruh bülbülü senin gülistanını istiyor
Can Sevgili'ye kavuşma arzusuyla kanatlanıp uçmayı diliyor
Can dostumuz, sevgilimiz sonsuzluk iklimine taşındı
Kararsız gönül sırdaşını arıyor
Kalp onun ışığıyla parlıyordu
Tekrar nuruna kavuşmak istiyor
Denizinden ayrılan nehir yeniden sana akmayı bekliyor
Kulak semadan gelecek 'dön' buyruğunda
Bu dünyadan göçmenin
Asla kavuşmanın zamanı
Geldi


Nihayet ruh incisi ten sedefinden çıkarak varlık evini yıktı
Viraneye çevirdi
Can kuşu kanatlanmıştı artık
Gözler dünyaya kapanmalıydı
Bahçevan bağı terkedince
Ağaçlar çiçekler yapraklarını dökmez mi
Nergis gözler kapandı
Misk ü amber benler toprağa saçıldı
Yılan gibi kıvrım kıvrım saçlar ayaklar altına serildi
Gül yanağın alı çekildi
Dudakların bal suyu kurudu


Botan beyinin yüreğini uçsuz bucaksız bir acı kapladı
Ay yüzlü kardeşinin cansız bedenine kapanarak ağlayıp sızlamaya
İnleyip feryad etmeye başladı
Zin'in ölümünü duyan kopup geldi
Yıkanıp kefenlendikten sonra
Serviye benzeyen tabutu
El üstünde ağır ağır kabristana taşındı
Namazı kılındıktan sonra
Karalar giymiş olan Cizre halkı
Haklarının helal ettiler


Mem'in yanına kazılmıştı mezarı Zin'in
Botan beyi itiraz etti
'Hayır' dedi, 'onları aynı kabre koyacağım, ikisini birarada görmek istiyorum'
Mem'in kabrini açtırarak, Zin'i kendi elleriyle indirdi,
'ey gerçek aşık, ey aşıkların piri!' diye seslendi Mem'e, 'işte sevgilini getirdim sana, o artık ebediyyen senindir, seninledir'
Mem'in cesedi dile gelerek,
'hoş geldi sefalar getirdi' dedi ve Zin'in cesedini kucakladı. (...)"
--------------------------------------------------------------------------------


MEM İLE ZİN

Çeviren
Sadık Yalsızuçanlar
Timaş Yayınları. İstanbul. Mart.2002

Hiç yorum yok:

reklam izle kazan

SPONSOR REKLAMLAR