29 Kasım 2008 Cumartesi

TURGUTLU LİSEİ 2008-2009 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI TÜRK EDEBİYATI DERSİ 12. SINIFLAR 1. DÖNEM 1.

TURGUTLU LİSEİ 2008-2009 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI
TÜRK EDEBİYATI DERSİ 12. SINIFLAR 1. DÖNEM 1. YAZILI CEVAP ANAHTARI
DENEME MAKALE FIKRA
Yazar, anlattıklarını kanıtlamak zorunda değildir. Yazar, anlattıklarını kanıtlamak zorundadır. Yazar, anlattıklarını kanıtlamak zorunda değildir
Nesnel verilerden yararlanma zorunluluğu yoktur. Subjektif(öznel) olunabilir. Okuyucuya konunun önemini kavratabilmek nesnel verilerden yararlanmalıdır. Nesnel olma (objektif yaklaşım) mecburiyeti yoktur.
Anlatım tekniklerinden ve düşünceyi geliştirme yollarından en çok açıklama, öyküleme ve betimleme kullanılır.Her şey konu olarak seçilebilir. Samimi ve sade bir dil kullanılır. Anlatım tekniklerinden ve düşünceyi geliştirme yollarından en çok kanıt gösterme,örnekleme ve tartışma kullanılır. Öğretici metinlerdir.Genelde Sade bir dil kullanılır. Anlatım tekniklerinden ve düşünceyi geliştirme yollarından en çok açıklama, öyküleme ve betimleme kullanılır.Genellikle konusu güncel olaylar ve durumlardır. Dil sadedir.

1.Tablonun doldurulmuş şekli yukarıdadır.
2. DENEME yazarı, olay, olgu, durum ve eşyalarda sıradan insanların göremediği, farkına varamadığı ayrıntıları, dikkat etmediği hususları, incelikleri, güzellikleri, harikaları, olağanın altında yatan olağanüstülükleri görebilen, hissedebilen, düşüncesiyle ve deneyimleriyle onları okuyucular için ilginç görülebilecek şekilde samimi bir şekilde yazıya dökebilen insandır.
Nurullah ATAÇ yazmaya Yahya Kemal Beyatlı'nın yönettiği Dergâh dergisinde yayınlanan şiir ve yazılarıyla başladı. Daha sonra yalnızca deneme ve eleştiri türünde ürünler verdi ve çeviriler yaptı. Eski Türk edebiyatı ile çağdaş Batı edebiyatını inceledi. Yeni bir kültür, edebiyat ve dil arayışı içinde oldu. Çoğulcu bir düşünce yapısına ulaşmak için Batı hümanizmi ve demokratikleşme sürecini sindirmek gerektiğini savundu. Türkiye'de ulusal benliği koruyan bir Batılalaşma modeli uygulanmasını önerdi. Eleştirmenin okura sezinleyemediği güzellikleri tanıtması gerektiğini savundu. Kendi türettiği sözcükleri, devrik tümceleri ve kendine özgü biçemiyle dili bir uygarlık sorunu olarak ele aldı. Batılılaşma, Divan şiiri, yeni şiir, eleştiri gibi çeşitli konularda, kişisel yönü ağır basan yazılarındaki kuşkucu ve cesur tavrıyla pek çok genç yazarı etkiledi.
3. Edebiyat yaşamına gençlik yıllarında yazdığı skeçlerle başladı. "Töhmet" adlı ilk öyküsü Yedigün dergisinde "Haldun Yağcıoğlu" takma ismiyle 1946'da yayınlandı. New York Herald Tribune Gazetesi'nin 1953'te İstabul'da düzenlediği öykü yarışmasında "Şişhaneye Yağmur Yağıyordu" öyküsüyle birinci oldu. 1956'da Varlık dergisinin araştırmasında yılın en beğenilen öykücüsü seçildi. Öykülerinde bireyin toplumdaki yaşam biçimleri üzerinde durdu. Bunların aksayan yanlarını mizah unsurları kullanarak anlattı. Eski ve yeni yaşam biçimi arasında kalmış insanların, sonradan görme zenginlerin yaşamlarını ele aldı. Toplumun değişik kesimlerden seçtiği kişilerin tutarsızlıklarını, çelişkilerini ikiyüzlülüklerini sergiledi. Öykülerinin arka planında da çoğunlukla İstanbul manzaraları oldu. Tiyatrodaki ilk eserlerinde dramatik türün başarılı örneklerini verdi. Ardından epik tiyatro denemelerine girişti. "Keşanlı Ali" adlı oyunu Türk Tiyatrosu’ndaki ilk epik tiyatro örneğidir. Bu oyun Türkiye'nin yanısıra Almanya, İngiltere, Çekoslovakya, Yugoslavya'nın çeşitli kentlerinde oynandı. Daha sonraki dönemlerde konularını güncel olaylardan alan siyasal-sosyal taşlamaların ağır bastığı oyunlar yazdı. Zeki Alasya ve Metin Akpınar ile Devekuşu Kabare Tiyatrosu’nu, Ahmet Gülhan ile Tef Tiyatro Grubu’nu kurdu. Türk ortaoyunu ve tuluat tiyatrosu ögelerinden de yararlanarak toplumsal olayları alaylı bir dille eleştirdiği oyunlarıyla büyük başarı kazandı.
ESERLERİ: Yaşasın Demokrasi (1949) Tuş (1951) Şişhane’ye Yağmur Yağıyordu (1953) Ayışığında Çalışkur (1954) Onikiye Bir Var (1954) Konçinalar (1967) Sancho’nun Sabah Yürüyüşü (1969) Kızıl Saçlı Amazon (1970) Yalıda Sabah (1983)
OYUN: Günün adamı-Dışardakiler (1957) Ve Değirmen Dönerdi (1958) Fazilet Eczanesi (1960) Lütfen Dokunmayın (1961) Huzur Çıkmazı (1962) Keşanlı Ali Destanı (1964) Gözlerimi Kaparım Vazifemi Yaparım (1964) Zilli Zarife (1966) Vatan Kurtaran Şaban (1967) Bu Şehr-i Stanbul Ki (1968) Sersem Kocanın Kurnaz Karısı (1971)Astronot Niyazi (1970) Ha Bu Diyar (1971) Dün Bugün (1971) Aşk-u Sevda (1973) Dev Aynası (1973) Yâr Bana Bir Eğlence (1974) Ayışığında Şamata (1977) Hayırdır İnşallah (1980) Eşeğin Gölgesi
4. Çoğunluğu sade dille yazılmış öğretici metinlerdir.
Bu dönemde yazılan eserlerde konu olarak Anadolu, Anadolu insanı seçilmiştir.
Bu dönemde toplumsal meseleler gerçekçi gözle yansıtılmıştır.
5. Y,D,Y,D,Y
6.Tuna’dan Batıya---İsmail Habip Sevük, Günlerin Getirdiği----Nurullah ATAÇ, Şişhaneye Yağmur Yağıyordu---H. Taner, Kiralık Konak---Y.Kadri Karaosmanoğlu, Yalnızız----P.Safa
7. a. Bu dönemd yazılan eserlerin en belirgin motifi Anadolu’dur.
b. Anadolu’nun yüzyıllardır ihmal edilmiş olduğunun farkına varmaları,
Anadolu’yu işlenmemiş bir cevher bir kaynak olarak görmeleri.
Anadolu insanın dili, samimiliği, kültür zenginliği,
Devrin şartları( Milli olma, öze dönüş v.b.)
c.Bu dönmede yazılan eserlerin dili oldukça sadedir. Yazarlar halkın anlayabileceği durulukta, açıklıkta, yalınlıkta ve tutarlılıkta eserler vermişlerdir. Bu dönemde yazılan eserlerin öğretici yanının ağır basması da dil üzerinde etkili olmuştur. Dil yabancı sözcüklerden nispeten kurtulmuş, halkın günlük yaşamda kullandığı ifadeler(Sözcük ve tamlamalar)eserlerde yer almaya başlamıştır.
d.

Hiç yorum yok:

reklam izle kazan

SPONSOR REKLAMLAR